Eskiye Elveda Yeniye Merhaba” Deme Zamanı!
İçinde bulunduğumuz bu salgın dönemini, kendimizle farkındalıkla baş başa kalarak, hayatımızı gözden geçirmek için kullanabilir, “eskiye elveda yeniye merhaba” diyerek değişim konusunda önemli adımlar atabiliriz.
Koronavirüs salgını ile başlayan karantina dönemiyle birlikte herkes, eski alışkanlıklarından kurtulma ve daha iyiye doğru değişme dürtüsü içinde. Klasik yılbaşı kararları gibi bu hisler de nadiren bir fark yaratıyor. Çünkü eski alışkanlıklar güçlüdür. Derinlerde, değişme ve mevcut durumda kalma istekleri arasında bitmek bilmeyen bir halat çekme yarışı vardır. Bu eylemsizlikle evrim arasında bir savaştır. Tabii ki bazı değişimler davetsizce gelir (işini kaybetmek veya bir ilişkiyi bitirmek gibi). Ancak çoğu zaman insanlar, zorunda kalmadıkça aynı yoldan yürümeye devam ederler.
Çünkü böylesi daha kolaydır. Eylemsizlik bilinçsizlikle eşdeğer iken, evrilmek bilinci gerekli kılar. Ne kadar bilinçli olursanız değişim de o kadar kolay olacaktır.
Değişim kararlarınızı almadan önce “Eskiye Elveda, Yeniye Merhaba” demeye ne kadar hazır olduğunuza bakarak, başarıya ulaşma ihtimalinizi bir hayli yükseltebilirsiniz.
Eylemsizliğin Bazı Yaygın Özellikleri:
- Alışkanlıklarınızla harekete geçersiniz.
- Ani dürtülere itaat edersiniz.
- Düşünmeden konuşursunuz.
- Sabit düşünce ve inançlara bel bağlarsınız.
- Refleks olarak tepki verirsiniz.
- Neyi sevip sevmediğinize karşı peşin hükümlüsünüzdür.
- Öngörülemeyen sorunlarla kuşatılırsınız.
- Normlara riayet etmeyi benimsersiniz.
- Anlık yargılarda bulunursunuz.
- Öfke, korku ve diğer negatif duygularla boğuşursunuz.
- Yüzleşmek istemediğiniz şeyleri inkar edersiniz.
Hepimiz kendimizde bu davranışlardan en az birini yakalayabiliriz. Ne yaptığımızı irdelemektense, eylemlerimizin süregelmiş biçimlerinde devam etmesine izin veririz. İşte bu eylemsizliğin cezbedici yanıdır: umursamaksızın hayatın akıp gitmesine izin vermek.
Canlı Bir Sağlığın Sırrı: Genişleyen Bilinç
Meditasyon, eylemsizlikten evrime geçmemizde yardımcı olabilir. Meditasyon pratiğinde tabiri caizse farkındalığımızın farkında olur hale geliriz. Dikkatimizi bir şeye vermenin kendiliğinden gerçekleştirdiğini görmeye başlarız. Tek yapmamız gereken, bilincimizi nereye istersek oraya yönlendirmektir. Farkındalığımız arttıkça evrilmeye başlarız. Bu, daha küçük değişimleri mümkün kılan büyük değişimdir. Bilinçli yaşamın pek çok faydaları olduğunun aydınlanmasını yaşarız. Bu aydınlanma, değişim sürecinde katkı sağlayacaktır.
Evrimin Bazı Yaygın Özellikleri:
- Konuşmadan önce düşünürsünüz.
- Karar vermeden önce seçeneklerinizi değerlendirirsiniz.
- Eylemlerinizin sonuçlarını öngörürsünüz.
- Diğer kişilerin sözlerine kulak verirsiniz.
- Duygularınızı hisseder, ama daima onlara dayalı davranmazsınız.
- Durumlar değiştiğinde planınızı tekrar gözden geçirmeye açıksınızdır.
- İnsan doğasını anlar ve bu yüzden daha hoşgörülü davranırsınız.
- Düşünmeden sonuca varmazsınız.
- Yargılayıcı değilsinizdir.
- Farklı olma hakkınızla normlara uymak arasında denge kurarsınız.
- Çevrenizdeki olaylar ve içindeki insanlara algınızı açarsınız.
- Dikkatinizi bir şeye odaklarsınız.
- Bir probleme düzenli olarak odaklanabilirsiniz.
Yukarıdaki listeye göz atarsak, daha bilinçli olmanın avantajlarını kolaylıkla görebiliriz. Ama eskiye takılıp kalmanın bir de uygulama kısmı var. Toplum bize eskiye takılıp kalmayı öğretmese de bu yaygın bir olgudur. Sürekli endişelenme alışkanlığı olan kimseleri düşünün. Bu kişilerden oluşan bir kongre düzenleseniz; eminim aralarından sadece birkaçı endişeli olmanın hayat kalitesini arttırdığını ileri sürer. Nadiren gerçekleşen en kötü senaryolara kafayı yormak, zaman ve enerji kaybıdır. Evhamlı birini anlamaya çalışmak hızlıca yorucu hale gelebilir. Bazen insanlar endişeli bireyler hakkında olumsuz düşünebilir. Çünkü karşısındaki kişinin sağduyulu fikirlerini dinlemiyor gibi görünebilirler.
Buna rağmen kaygılı insanlar endişelenmeyi bırakmaz. Kapıyı kilitlediklerinden ve ocağı açık unutmadıklarından emin olmak için defalarca eve dönebilirler. Her seferinde endişeleri yersiz çıkar. Ama gazete bir gaz patlaması veya hırsızlık haberi okumaları, kaygılanma huylarını pekiştirmeye yeter.
Tüm Çözümler Saf Bilinçten Gelir
Bilinçaltı davranışını bilinçli davranışla değiştirmenin iki yolu vardır. İlki tek seferde bir değişime odaklanmaktır. Bu nerdeyse herkesin seçtiği yoldur. Mesela karantina altındayken kilo verme hedefi koyup sadece bu hedefe odaklanabilirsiniz.
İkinci seçenek ise bilincinizi farkındalığınızı artırmaya yönlendirmektir. Farkındalığınızı artırarak sadece tek bir hedefle sınırlı kalmazsınız. Farkındalığınızı genişleterek, saf bilincin deyim yerindeyse bir battaniye etkisi yaratmasını sağlarsınız.
Problemlerimiz ve eksiklerimizin bilinçsizlikten kaynaklandıklarını göremiyorsak, onlar hakkında şikayet eder dururuz. Aynı zamanda sorunları çözmekte bilinçliliğin önemine pek değinmeyiz.
Gerçek hayatta iki seviye bilinç vardır: Problem Seviyesi ve Çözüm Seviyesi.
Problem seviyesinde hiç bir sorun çözülemez, çözüm seviyesine ulaşmalısınız. Saf Bilinç tüm çözümlerin seviyesidir. Kulağa abartılı gelebilir ama bir kez bilinçli olarak değişmeye karar verdiğinizde, saf bilincin gerçekliği sürekli artarak berraklaşmaya başlar. Saf Bilinç, tüm zorlukların en iyi sonuca bağlandığı tüm olasılıkların alanıdır. Saf Bilinç alanını tanımlarken Allah, Yaradan, Tanrı vb. farklı kelimeler kullanılsa da tüm ruhani gelenek ve inançlar bunu gerçek sayarlar.
Değişim, saf bilincin gerçekliğine ve başarabileceklerine yaklaşmaktır. Benim için bu “Eskiye Elveda Yeniye Merhaba” diyebilmenin arkasında yatan en önemli sırdır.
Yazar: Deepak Chopra Çeviri: Selçuk Can Düzenleme: Nur Adıgüzel / Birlikbilinci
TELİF HAKKI©2020 BİRLİKBİLİNCİ. TÜM HAKLARI SAKLIDIR. BU YAZIYI TÜMÜ OLMAK ŞARTIYLA, DEĞİŞTİRİLMEDEN, BEDAVA OLARAK, VE BU TELİF HAKKI UYARISI VE İNTERNET BAĞLANTISI (WWW.BİRLİKBİLİNCİ.COM/) İLE BİRLİKTE KOPYALAMAYA VE DAĞITMAYA İZİN VERİLMİŞTİR.