Aşırı Düşünmeyi Durdurmanın 9 Adımı
Herkesin zaman zaman aynı düşüncenin içinde dönüp durduğu olmuştur. Yoğun zihinsel enerji gerektirmeyen şeylere aşırı bir şekilde kafa mı yoruyorsunuz? Bu, huzurunuzu kaçırabilir. Öyleyse şimdi zihninizdeki girdabın, aşırı düşünmeyi durdurmanın yollarını birlikte keşfedelim.
Eğer aşırı düşünüyorsanız bilin ki yalnız değilsiniz. Sonuçta insansınız. Herkes hayatının bir noktasında bunu yapar. Peki neden? Çünkü insanlar bir şeyleri bilmek ve kontrolün kendilerinde olduğunu hissetmek için dinmek bilmeyen bir ihtiyaç duyar.
İstenmeyen sürprizlere veya zorluklara karşı kendinizi biraz daha hazır hale getirmeye çalışırsınız. İşin zor kısmıysa hayatın sürekli ve otomatik olarak zorluklar çıkartmasıdır. Tıpkı köstebeğe tokmakla vurma oyunundaki gibi bir problem çözüldüğünde bir diğeri bitiverir. New York Times’ın en çok satan yazarı ve kişisel gelişim koçu Mark Manson dediği gibi: “Sorunsuz bir hayat ummayın. Böyle bir şey yoktur. Bunun yerine güzel sorunlarla dolu bir yaşamı ümit edin.”
İnsanların sonsuz cevap arayışı, problemler daha ortaya çıkmadan onları çözmekte uzmanlaşma ve kafa karışıklığına mahal vermeme girişimidir. Bu bir hayatta kalma taktiğidir. Bazı durumlar veya yaptığınız iş bunu gerektiriyorsa (örneğin olasılıklar üzerine kafa yoran bir matematikçiyseniz) o zaman bu bir sorun olmayacaktır. Ya da doğal afetlere karşı önlem planı oluşturan bir ekibin parçasıysanız, her senaryo hakkında uzun uzun düşünerek pek çok hayatı kurtarabilirsiniz.
Ancak, kapsamlı bir analiz gerektirmeyen şeyler hakkında (köpeğinize ödül maması sipariş edip etmemek gibi) sürekli düşünüp duruyorsanız bu, zihinsel enerjinizin en iyi kullanım şekli olmayabilir ve sonunda endişe dolu düşüncelere sebebiyet verebilir.
Aşırı düşünmek bir hastalık olmasa da sürekli hale gelmesi anksiyete ve depresyonun semptomlarından biridir. Ayrıca problem çözme becerilerinizi, ruh halinizi ve uyku kalitenizi de olumsuz etkileyebilir.
Kendinizi aşırı düşünmekten nasıl kurtaracağınıza dair bir yol bulamıyorsanız aşağıdaki taktiklerin bir kısmını veya tamamını benimsemeyi gözden geçirin. Böylece kısır döngülerden kurtulup sağlığınızı ve esenliğinizi koruyabilirsiniz.
Düşüncelerinizin Farkında Olun ve Kontrolü Elinize Alın
Günde binlerce şey düşünürsünüz. Görünüşe göre birçoğu birdenbire zihninizde beliriverir. Bazıları hayatınızı olumlu yönde geliştirir; bazılarıysa yıkıcıdır ve zihinsel sağlığınızı negatif etkileyebilir.
Budist öğretiyle psikoloji ve mutluluk bilimini harmanlayan Budist keşiş ve yazar Matthieu Ricard’a göre aklınızda tutmayı seçtiğiniz şeyler mutluluğunuzu büyük ölçüde etkiliyor. Aklınıza hangi düşüncelerin girdiğinin farkında olmak ve sonra size hizmet etmeyenleri bırakmak için bilinçli bir karar vermek (örneğin, kıskançlık, öfke, nefret üzerine kafa yormak) gücünüz dahilindedir. Öncelikle hangi düşüncelerin zihninizi doldurduğunu fark ederek aşırı düşünmeyi başlamadan bırakabilir; korku ya da stres hissine yol açacak olumsuz düşüncelerden kaçınabilirsiniz.
Mükemmeliyetçiliği Hayatınızın Dışında Bırakın
Çoğu zaman mükemmeliyetçilik, aşırı düşünme ve endişelenmeyi beraberinde getirir. Doğru yaptığınız şeylere odaklanmak yerine mükemmel yapmadığınız yüzde 0,01’e üç katı odaklanır ve mükemmel olana kadar tekrar edersiniz. Sorun şu ki: Mükemmellik diye bir şey yoktur ve bu yüzden bir illüzyonun peşinde olursunuz. İçi boş mükemmellik fikrine saplanıp kalmak psikolojik sıkıntıya neden olabilir. Bunun yerine mükemmelliği bir kenara bırakın; kendinize karşı nazik olmayı alışkanlık haline getirin; kendinizle ve başkalarıyla olan ilişkinizi geliştirmek için elinizden gelenin en iyisini yaptığınızı kabul edin.
Gerçeklere Odaklanın
Durumlara ve insanlara dair gerçeklere yoğunlaşmak olayları oldukları haliyle görmenizi sağlar. Sizi genellikle yanlış olan, muğlak varsayımlara takılıp kalmaktan kurtarır ve zihinsel enerjinizi muhafaza etmenizi sağlar. Gerçeklere vakıf değilseniz onları sorun, öğrenin. Objektif olduğunuzda daha iyi kararlar vermeye ve sorunları daha kolay çözmeye eğilimli olursunuz.
Falcılık Yapmaya Çalışmayın
Küçük bir uyarı: Gerçek hayatta bir falcıysanız zanaatınızın tadını çıkarın! Ancak öyleymiş gibi davranıyorsanız geleceği öngörmenin bir yolunu düşünemeyeceğinizi bilin. Elinizde olan şey şimdiki zamandır. Ayrıca düşüncelerinizi, inançlarınızı ve eylemlerinizi yönlendirmeye katkı sağlayacak anılarınız da vardır. Ancak yaşam şu anda vuku buluyor.
Dikkatinizi gelecekte olabileceklere odaklamak verimli değildir. Bu bariz, ama kolay olmayan bir “bir şey hakkında fazlaca düşünmeyi nasıl bırakabilirim” adımıdır. Geleceği mantıklı sınırlar içinde planlayabilirsiniz (ailenizle yaklaşan bir tatil planlayın, emeklilik için para biriktirin vb.). Ama gerçek şu ki: Tüm planlamalara rağmen bir şeyin gerçekleşene kadar nasıl olacağını asla bilemezsiniz.
Başkasının Aklını Ödünç Alın
Geçen yıl profesyonel hayatımda zor bir durumla karşılaştım. Burada detaylarına girmek istemem. Bilinmesi gereken nokta, o anki koşullar hakkında dönüp duran düşüncelerim ve duygularım tarafından tüketildiğimdi. Kendime ait olmayan bir perspektife ve dikkatimi dağıtacak bir şeye ihtiyacım vardı. Çünkü zaten kendi zihnimde her ayrıntıyı tekrar tekrar düşünerek sayısız saatler geçirmiştim. Bu beni olumsuz düşünceler, kaygı ve depresif duygulardan başka bir yere götürmemişti.
Neyse ki yeni bir arkadaşımdan yepyeni bakış açıları edinebildim. Zihni benimkinden farklı işliyordu ve bana yeni yollar göstermeyi başardı. Olayları ele alma şekli kendimi saplandığım düşüncelerden kurtarmama yardımcı olmakla kalmadı; aynı zamanda gelecekte benzer durumları aşırı düşünmememi sağlayacak değerli dersler de aldım.
Kendi düşüncelerinizde daireler çiziyorsanız size yardımcı olabilecek kişilerin (arkadaş, aile ferdi, iş arkadaşı, profesyonel terapist vs.) düşüncelerini referans almayı deneyin.
Karar Verirken Zaman Sınırını Belirlemek
Verilecek önemli bir kararınız varsa ve karara varmanız için gerekli bilgilere vakıfsanız ayrıntıları ve seçenekleri tartmak için ne kadar zaman harcayabileceğinize dair bir sınır belirleyin. En çok satanlardan 18 Dakika’nın yazarı ve Bregman Partners’ın CEO’su Peter Bregman, karar vermek için bir zamanlayıcı kullanmanızı öneriyor. Süre dolduktan sonra X kararı veya Y sorunu hakkında düşünmeyi bırakırsınız.
Sorunları incelemek için birden fazla oturuma ihtiyacınız varsa da sorun değil. Ancak bir oturuşta düşünmek için ne kadar zaman harcadığınızı belirlemek size kalmış. Bilgileri gözden geçirmek için yeterli zamanınız olduğunda kararınızı verin ve önünüze bakın.
Vücudunuza ve Zihninize İhtiyacı Olanı Verin
Karar vermek zorunda olduğunuz zamanlarda özellikle de bu zor bir kararsa; eğer yeterli uyuyamamış ve beslenememişseniz bir karara varmanın sizin için ne kadar zor göründüğünü tecrübe etmişsinizdir. Zihniniz ve bedeniniz ihtiyaç duyduklarından yoksun bırakıldığında daha basit kararlar vermek veya düşünmek bile zorlaşır ve karar verme süreniz uzar.
Karar vermeden, yeni bir proje üzerinde çalışmaya başlamadan, zor bir görüşme yapmadan veya zihinsel enerjinizi gerektiren herhangi bir şey yapmadan önce uyku, beslenme, su, egzersiz gibi ihtiyaçlarınızın karşılandığından emin olun.
Düşüncelerinizi Yazıya Dökün
Kendinizi aynı düşünce sarmalının içinde bulduğunuzda onları zihninizden çıkarıp, bilgisayar ekranınıza ya da bir kâğıda aktarmayı deneyin. Bunu yapmak pek çok açıdan size yardımcı olacaktır.
Düşüncelerinizi yazılı olarak görmek, onları daha hızlı bir şekilde düzenlemenize ve anlamlandırmanıza katkı sağlayabilir; böylece bu düşüncelerden daha hızlı bir şekilde uzaklaşabilirsiniz. Majör depresif bozukluğu olan insanlara odaklanan araştırmalar, düzenli olarak yazmanın depresyon semptomlarını önemli ölçüde azalttığını göstermiştir.
Mutlu sonlar hayal edin
Mutlu ve pozitif hissettiğimiz zamanlarda aşırı düşünme olasılığımız daha azdır. Çoğu zaman düşündüğünüz şey algılanan bir sorun veya olumsuz bir durumdur. Peki ya algınız doğru değilse? Ya da doğruysa ama hikâyenin tamamı ya da nihai sonucu değilse?
Olumlu bir sonucu tasavvur etmek, endişelenmenize veya strese neden olacak bir şeyi gereksiz yere düşünmekten daha çok kişisel gelişiminize katkıda bulunabilir. Fakat bunun geleceği tahmin etmek için uzun saatler harcamanız gerektiği anlamına gelmediğini unutmayın. Bu sadece düşüncelerinizi pozitif olarak topraklayabileceğiniz ve her şeyin yoluna gireceğini hayal edebileceğiniz anlamına gelir. Bunu yaptıktan sonra düşüncelerinizi serbest bırakın ve kişisel gelişiminiz için bunu bir fırsat olarak görün. Bazen işler sizin istediğinizden daha uzun sürebilir veya umduğunuz şekilde gitmez; ancak hayatın lütfunu kabul etmek, evrenin size nezaket, sevgi ve nihayetinde mutluluk getireceğine güvenmenize yardımcı olur.
Aşırı düşünmeyi bırakmak için atacağınız adımlar ilk bakışta zor görünmeyebilir. Ancak pratik etmeyi gerektirirler. Bundan dolayı bu sürece girerken sakin kalmaya çalışın. Gereğinden fazla düşündüğünüz anlarda bu taktikleri deneyin ve sizin için işe yarayıp yaramadıklarını gözlemleyin. Onları işe yarayana kadar birkaç kez denemeniz gerekebilir. Sorun değil. Bir alışkanlığı kırmak ve yenisini oluşturmak zaman alır.
Deepak Chopra’nın şu sözlerini hatırlayın: “Siz düşünceleriniz değilsiniz.” Ama ne düşündüğünüzü kontrol edebilirsiniz. Umudunuzu yüksek tutun; bunu başarabilirsiniz!
Yazar: Nicole Letherman Çeviri: Selçuk Can Düzenleme: Birlikbilinci
TELİF HAKKI©2020 BİRLİKBİLİNCİ. TÜM HAKLARI SAKLIDIR. BU YAZIYI TÜMÜ OLMAK ŞARTIYLA, DEĞİŞTİRİLMEDEN, BEDAVA OLARAK, VE BU TELİF HAKKI UYARISI VE İNTERNET BAĞLANTISI (WWW.BİRLİKBİLİNCİ.COM/) İLE BİRLİKTE KOPYALAMAYA VE DAĞITMAYA İZİN VERİLMİŞTİR.