Dinlemeyi Geliştirmenin 5 İpucu
Sağlıklı ve kalıcı bir ilişki için en önemli bileşenlerden biri, yakın ilişkilerinizde iletişim kurabilme yani dinleme yeteneğinizdir. İletişim eksik olduğunda ya da koptuğunda, partnerinizle bağlantı kurma beceriniz azalır. Böylece sinirli, endişeli ve yalnız hissetmeye başlayabilirsiniz. Eğer mevcut ilişkinizde bu durum yaşanıyorsa, iletişiminizi iyileştirmek için partnerinizle nasıl ilişki kurduğunuza dair başka bir yaklaşımın zamanı gelmiştir.
Dinleme Becerileri Etkili İletişim İçin Çok Gereklidir
İletişim, insan deneyiminde gerekli bir beceridir. Bu gerekliliğin farkındalığından dolayı, kişisel gelişim daha önce hiç olmadığı kadar artış gösteriyor. Daha fazla insan duygusal zekâlarını geliştirmek için fırsatlar arıyor. Karşınızdakini gerçekten nasıl dinleyeceğinizin temel bileşeni; sadece söylenilen kelimelere değil, iletilmek istenilen düşüncelerin ve duyguların da fark edilmesidir. Aklınızın yerine kalbinizle dinleyebildiğinizde, partnerinizin içten olacağı ve sizinle daha derin paylaşımlar yapacağı güvenli bir alan yaratırsınız.
Kişisel gelişim uzmanı Stephen Covey diyor ki, “Çoğu insan anlama niyetiyle dinlemiyor, cevap verme niyetiyle dinliyor. Ya konuşuyorlar ya da konuşmaya hazırlanıyorlar.” Muhtemelen dinleyici olduğunuz çoğu zamanlarda, partneriniz konuşurken sürekli olarak kafanızda devam eden diyalog ve eleştiri vardır. Kendinizi, diğer kişiye söylediklerinizden ya da ses tonunuzla ima ettiklerinizden dolayı bir yargı alanında kolayca bulabilirsiniz. Belki de yargının iç sesi kendinize yöneliktir. Partneriniz konuşurken diyaloğu kontrol etmeniz alışıldık bir durumdur. Hatta bazen karşınızdaki konuşurken kendinizi bir hayalde kaybedecek kadar ileri gidersiniz. Diğer zamanlarda, “Buna nasıl yanıt vermeliyim?” veya “Cevap verebilmem için konuşmaları bitecek mi?” gibi düşünceleriniz olabilir. Her şeyi kendinize odakladığınızda, başkasını dinlemek imkansızdır.
Duyulmadığınızda Ne Olur
Thich Nhat Hanh der ki; “İnsanlar dinlenildiğini hissetmedikleri için dünyada büyük bir mutsuzluk ortaya çıkıyor.” Duyulmadığınızı hissettiğinizde, kontrolsüz şekilde ilişkinizi kırılma noktasına getiren birkaç şeye sebep olabilirsiniz. Duyulmamak, kendinizi güvensiz hissetmenize neden olabilir. Hatta bazı durumlarda, partnerinizin yanında kendiniz olamayacakmışsınız gibi hissetmenize yol açabilir. Eğer kendinizi ifade edemiyorsanız ve partneriniz tarafından gerçekten duyulmuyorsanız, partnerinizden ve hatta ilişkiden geri çekilmeye başlayabilirsiniz. Bu geri çekilme ise aradaki bağlantının daha da kopmasına neden olabilir. Eğer siz partnerinizin sizi duymadığını hissettiğinizde, partneriniz sizi anlamamaya ya da sizde bir sorun olduğunu düşünmeye başlar. Bu durum, özgüveninize ağır bir şekilde zarar verebilir. Sanki düşüncelerinizin ve duygularınızın bir önemi yokmuş gibi hissetmenize sebep olabilir.
İlişkinizde, siz ve partneriniz benzersiz değerleriniz, inançlarınız ve bakış açılarınız ile birbirinize çekilirsiniz. İkinizin de anlaşılmak için doğuştan gelen bir arzusu vardır. Yani, karşılıklı duyulduğunuzu hissetmektir. Çocukluğunuzdan beri bir başkasını nasıl gerçekten dinleyebileceğiniz öğretilmemiş olabilir. Geçmişteki bu durum ise, ilişkilerinizdeki günlük iletişiminizin daha kötüye gitmesine ve çatışmaya yol açmasına neden olabilir. Mutlu, sağlıklı ve kalıcı bir ilişkiye sahip olmayı umuyorsanız, birbirinizi dinlemeyi öğrenmelisiniz.
İyi dinleme becerilerinize sahip olmanızın önüne geçebilecek başka bir şey ise haklı olma ihtiyacınızdır. Diğer kişinin bir şekilde yanlış olduğuna dair haklı bir pozisyona sahip olduğunuzda, sağlıklı iletişim kurmak için gerekli olan dinleme beceriniz engellenir. Kendi zihninizin dışında doğru ya da yanlış olmadığını unutmamak çok önemlidir. Haklı olma ihtiyacınızdan çıkabildiğiniz zaman, başka birinin bakış açısını duyabiliyorsunuz. Böylece sevgi ve şefkat ile yumuşama olasılığınız olur. İşte, büyüme ve daha derin bağlantı ve yakınlık potansiyeli buradadır.
Dinlemede çok yardımcı olacak iki yöntem vardır. Birincisi, Aktif Dinleme; ikincisi ise, Yansıtıcı Dinlemedir. Yavaşlayabildiğiniz, şimdiki anda kalabildiğiniz ve diğer kişiyi dinleme niyetiniz olduğunda iki yöntemi de kullanmak basittir. Bunun gerçekten işe yarayabilmesi için, ilişkideki her iki kişi tarafından dinlemenin uygulanması gerekir.
Aktif Dinleme
Aktif dinleme, dinleyici olarak rol aldığınız ve partnerinizin söylediklerine tamamen odaklandığınız bir yaklaşımdır. Amaç, tartışacak önemli bir konu olduğunda, partnerinizin kendisini ifade ederken güvende hissetmesine destek olmaktır.
Partnerinize, iki yönlü bir konuşma yapabileceğiniz veya sadece karşılıklı olarak aklınızdaki bazı şeyleri açıklayabileceğiniz şeklinde seçenekler sunarak sohbete başlayabilirsiniz. Aktif dinleme, konuşmanın sonunda hangi eylemin yapılması gerektiğini belirlemek amacıyla gerçekleştirilir. Sizin tarafınızdan yargılama veya bağlılık olmaksızın, partnerinizin kendisini tam olarak ifade etmesine izin vermek için harika bir yaklaşımdır.
Yansıtıcı Dinleme
Yansıtıcı dinleme, işittiğinizi hissetmelerini sağlamak amacıyla kendi sözlerinizi kullanarak paylaştıkları şeyleri kişiye geri yansıtmanızdır. Yansıtıcı dinleme örneği kulağa biraz tuhaf gelebilir, “Sorduğun bir soruya veya yaptığın bir mimiğe cevap vermediğimde, önemli değilmişsin gibi hissediyorsun.” Bu dinleme yöntemi, partnerinizin duyulduğunu hissetmesini sağlar. Aynı zamanda, partnerinize daha fazla ayrıntı ekleme veya gerekirse söylenen her şeyi açıklama fırsatı verir.
İşte bu iki yöntemi uygulayarak bir ilişkide nasıl daha iyi bir dinleyici olunacağına dair beş ipucu.
1. Partnerinizi Dinlerken Anda Olun
Eğer telefonunuz yakındaysa, dikkatinizin dağılmaması için zil sesini kapatın ve telefonun ekranını aşağı çevirin. Partnerinizle göz temasını kaybetmeden tüm dikkatinizi verin. Merak duygusu ile sohbete başlayın ve fiziksel bedeninizle öne doğru eğilerek, partnerinizi “dört kulak” ile dinlediğinizi hissettirin.
2. Görüşmeye Ortak Bir Deneyim Olarak Yaklaşın
Bunun anlamı, bir çözüm getirme niyetiyle partnerinizin penceresinden dinleyebilmek için elinizden gelenin en iyisini yapmanızdır. Partnerinizin düşüncelerini, duygularını ve bakış açılarını daha iyi anlayabilmeniz için kendinizi objektif bir şekilde partnerinizin yerine koyabilmek için gayret edin.
3. Partnerinizi Anlatırken Anlamaktan Kaçının
Partneriniz konuştuğu zaman, kendinizi çok fazla düşünürken bulabilirsiniz. Cevap veya yorum olarak söyleyeceğiniz bir şeyi nasıl ifade edebileceğinizi zihninizde hazırlıyor olabilirsiniz. Bu durum, sizi şu anda partnerinizle birlikte bulunmaktan uzaklaştıracaktır. Sadece “olma” pratiği yapın.
4. Kişisel Olarak Algılamayın
Partnerinizin söylediği şeyin tamamen sizinle ilgili olduğu düşüncesini bir kenara bırakın. Bu, dinlemenin en zor kısımlarından biri olabilir. Çünkü bir şeyleri kişisel olarak algılamak insan zihnin doğasında vardır. Sanki diğer kişinin söylediği şey, sizi bir şekilde yanlış kişi olduğunuzu düşündürür. Partnerinizin kendi kişisel deneyimlerini paylaştığı durumları hatırlamaya çalışın. Sizinle bir ilgisi olabilir veya olmayabilir.
5. Sonuçları Bırakın
Belirli bir sonuca odaklandığınız zaman, bir dinleme durumunda olmaktan ziyade, kendi gerçeğinizi kabul ettiriyormuşsunuz gibi bir izlenim yaratırsınız. Kendinizi, konuşmanın kontrolünü nasıl yeniden kazanabileceğinize yönelik düşüncelerin içinde bulabilirsiniz. Bu ise sizi o anda söylenenleri duymaktan alıkoyar.
Hepimizin bilgi ve deneyimleri farklı şekilde işlediğini hatırlamak önemlidir. İki kişi aynı şeyi tam olarak aynı şekilde görmez. Bundan dolayı, zıtlık her zaman olacaktır. İnsanlar arasındaki bu çeşitlilik hem olumlu hem de olumsuz etkileşimlerinizin yapısını oluşturan şeydir. Bir şeyleri birbirinizden farklı düşündüğünüzü ve anladığınızı sık sık unutabilirsiniz ya da fark etmeyebilirsiniz. Böylece, fikir ayrılıklarından dolayı çatışmalar çıkabilir. Farkındalık seviyenize göre elinizden gelenin en iyisini yaptığınızın bilincinde olun.
Dinlemek, mutlu ve sağlıklı bir ilişki için kendinize ve karşınızdakine verebileceğiniz en büyük hediyedir.
Yazar: Thris Torp Çeviri: Canan Yıldıran Düzenleme: Birlikbilinci
TELİF HAKKI©2020 BİRLİKBİLİNCİ. TÜM HAKLARI SAKLIDIR. BU YAZIYI TÜMÜ OLMAK ŞARTIYLA, DEĞİŞTİRİLMEDEN, BEDAVA OLARAK, VE BU TELİF HAKKI UYARISI VE İNTERNET BAĞLANTISI (WWW.BİRLİKBİLİNCİ.COM/) İLE BİRLİKTE KOPYALAMAYA VE DAĞITMAYA İZİN VERİLMİŞTİR.