Blog

Duygusal Salınım: Kendinize Verebileceğiniz Muhteşem Bir Armağan

Duygusal Salınım: Kendinize Verebileceğiniz Muhteşem Bir Armağan
Blog

Duygusal Salınım: Kendinize Verebileceğiniz Muhteşem Bir Armağan

Geçmişinizden acı verici bir olay sizi şu an mutluluk ve huzuru yaşamaktan alıkoyuyorsa, duygusal salınım kendinize verebileceğiniz en güzel armağandır. Bilincinizi ve refahınızı genişletirken eski acıları, kırgınlıkları ve kızgınlıkları serbest bırakmak için bu güçlü yöntemi öğrenin.

Tatiller yarattıkları duygusal iniş çıkışlardan dolayı kötü bir şöhret edinmiştir. Huzur dönemleri olarak deneyimlemektense, pek çok insan yaratacağı stres ve duygu yıpranmasından ötürü yılın bu dönemlerinden korkar. Ancak böyle olmak zorunda değildir. Başka kimsenin size veremeyeceği huzur armağanını kendinize verebilirsiniz. Duygusal salınımın yedi adımını izleyerek eski yaralardan, kızgınlıklardan, savunma mekanizmalarından kendinizi özgür bırakabilir, aynı zamanda sağlığınızı ve refahınızı genişletebilirsiniz. Hiçbir adımda acele etmeyin, bir tamamlanma hissi yaşayıncaya kadar diğer adımlara geçmeyin.

Adım 1: Kendi Duygularınızın Sorumluluğunu Alın

Birisi sizi üzdüğünde veya size yanlış yaptığında, kabahate ve suçlamaya tutunmak veya kişinin size yaptıklarından ötürü ne kadar üzgün olduğunu ifade edip özür dilemesini ummak gibi bir eğilimde olursunuz. Böylesi dilekler neredeyse asla gerçekleşmez ve siz bu zararlı duygulara tutunduğunuzda sadece kendinizi mağdur edersiniz. Bu durumu düzeltmek için öncelikle kendi duygularınız sorumluluğunu almalısınız. Bu, kendinizi suçlamak veya karşınızdakini aklamak için bir bahane aramakla aynı şey değildir. Bilakis siz kendinize şunu demiş olursunuz: “Bu üzüntüyü (öfke veya kırgınlığı) benden başka kimse hissetmiyor; bunla ilgili bir şeyler yapmak bana kalmış. Bu yüzden nasıl hissettiğimin sorumluluğunu kabul ediyorum.”

Adım 2: Duyguya Tutunmadan Tanık Olun

Eski bir duyguyla bağlantı kurmanın iki yolu var: ya ona tutunursunuz ya da dışarıdan bakarsınız. Eğer bağlanırsanız o zaman geçmişinizden bir hatıra bu eski üzüntüyü veya hatayı geri getirip önünüze sunar ve siz bu zehirli duyguları en baştan tekrar yaşarsınız. Gözlemci konumundayken ise eski duygular sizi tetiklemez, onları duygusal bir bataklığa saplanmadan hissedersiniz. Tutunmaktan gözlemci konumuna geçiş yapmak için salmak istediniz bir duyguyu hatırlayın.

Sakince oturun ve o hissin geri dönmesine izin verin. Bu duyguyu yaratan durum ve ona dahil olan insanlar üzerine düşünmektense gözlerinizi kapatın ve vücudunuzu hissedin. Dikkatinizi hissettiğiniz sıkışma, zorlanma, huzursuzluk veya acıya çevirin. Kendinizi zorlamayın. Eğer his çok yoğunsa derin bir nefes alın ve gözlerinizi açın. Bu sizin mevcut duygulunuzla olan temasınızı kesecektir. Eğer bu his baş edilebilir düzeydeyse, gözünüzün önüne bu hissin gerçekleştiği yere nüfus eden beyaz bir ışık getirin.

Birkaç saniye sonra nefes verirken bu beyaz ışığın bedeninizi terk edişini görün. Bunu eski duygunuzdan kurtulma niyetiyle yapın. Bu egzersize duygunuz hafifleyinceye kadar birkaç dakika boyunca devam edin. Duyguyu tamamen salmak zorunda değilsiniz. Üstünüze yapışmış eski duygular birkaç kez tekrar gerektirebilir. Günde bir seans şeklinde salınımı tamamlayabilirsiniz, özellikle de derin ve uzun süre maruz kaldığınız bir deneyimden arınıyorsanız.

Kendinizi deneyimden uzaklaştırmanın püf noktası eski olayları kafanızda tekrar tekrar oynatmaktan kaçınmaktır. Bunun yerine odağınızı tamamıyla vücudunuzda biriken fiziksel tepkiye verin. Bu size duygunun kendisinden uzaklaşma ve ona dışarıdan bakabilme yetisi sağlayacaktır.

Adım 3: Duyguyu İfade Edin

Duygularınızı ifade etmek iki yönden yardımcıdır: size salmak istediğiniz duyguya daha fazla erişim imkânı, zihin açıklığı verir ve salınım sürecinin zihninize iyi gelmesini sağlar. Duyguyu ifade etme tekniği üç kısımdan oluşmaktadır.

1. Eski duygunuzun tüm hikayesini yazıya geçirin. Kimin ne yaptığını, nasıl hissettiğinizi ve sonuçlarını hatırlayın. Nasıl incindiğinizi, sinirlendiğinizi; nasıl istismar edilmiş, ihanete uğramış ya da mağdur olmuş hissettiğinizi tasvir ederken hiçbir detayı atlamayın. Bu, neler yaşandığının ve nasıl hissettiğinizin birinci elden açıklamasıdır.

2. Şimdi aynı hikâyeyi karşı tarafın ağzından, onun anlatacağı şekilde tekrar yazın. Böylece birinci kişi pozisyonundan ikinci kişi pozisyonuna geçmiş olursunuz. Detaylıca anlatın ve hikâyenin diğer yanıyla bağlantı kurun. Kendi yargılamalarınızı ve suçlamalarınızı hikâyeye dahil etmeyin. Tıpkı mahkeme salonlarındaki gibi herkes hikâyenin kendi tarafını anlatır.

3. Son olarak, bir spiker pozisyonu alın ve bu sefer hikâyeyi üçüncü göz perspektifinden anlatın. Bir gazeteci veya dedektif gibi olayı araştırdığınızı ve ne olduğuna dair objektif bir rapor yazdığınızı hayal edin.

Adım 4: Sevdiğiniz ve Güvendiğiniz Birisiyle Deneyimlerinizi Paylaşın

Sıradaki adım, bir arkadaş veya ailesi üyesi gibi yakın bir sırdaşınıza deneyiminizi paylaşmak. Burada şunu not düşmekte fayda var: eğer duygunuzun kökleri travmatik bir olay ya da kimseyle paylaşmadığınız gizli bir utancınızdaysa profesyonel bir terapistten yardım almanız en iyisidir. Muhtemelen arkadaşlarınız ve aileniz sıkıntılarınızı zaten dinlemişlerdir. Bu sefer az önce attığınız üç adımı da ekleyin. Yaralarınız için sempati toplamak veya yardım ve teselli aramak yerine şimdi nasıl iyileşmeye niyetlendiğinizin ve eski, acı veren hissinizden nasıl arınacağınızın perdesini aralamış oluyorsunuz.

Sadece duygusal salınım sürecinizi paylaşarak bile ona olan bağlılığınızı derinleştirirsiniz. Aynı zamanda salınım etkisi daha da artacaktır, çünkü diğerleri de sürece dahil edilmiştir artık.

Adım 5: Duygunuzun Üstüne Derinlemesine Düşünün

Bu adıma kadar yapışmış kalan duygu yerinden oynamaya başlamıştır. Artık onun içinde tıkılıp kalmıyor ve geçmiş olayların kurbanı olmuyorsunuz. Şimdi biraz dinlenin ve sonra kendinize şu kritik soruyu sorun: Bu duyguya tutunmak size yardımcı mı oluyor yoksa işleri daha kötü yapıyor? Bunu yüzeysel bir şekilde sormayın ve gerçeğin ne olduğu üzerine derinlemesine düşündüğünüzden emin olun. Yaralarımızı ve kinimizi beslemenin verdiği sapkın zevk hepimizin hissettiği bir şeydir. Hayalimizde her türlü hesaplaşma ve ceza vermenin fantezisini kurarız. Bu bize yardım ediyor gibi hissettirebilir, oysaki acımızı daha da köklendirir sadece.

Eğer eski bir duygunun içinde hapsolmuş hissediyorsanız kendinize karşı sabırlı olun. Daha sakin ve dengeli hissedinceye kadar bekleyin. Önceki adımları ikinci bir kez tekrar etmeyi göz önüne alabilirsiniz. Olayların kendi perspektifinizden yorumu ve sonucunda gelen acı verici duyguların size yardımcı olmadığını mantıklı bir şekilde ve açıkça görebilmek bu noktada çok önemli. Bu duygu sadece iç huzurunuz, güven ve şeffaflığınızın yolunu kapatmakta.

Adım 6. Akılda Kalacak Bir Ritüelle Salınımı Gerçekleştirin

Bir ritüel kumda bir çizgi çizmek, ona basarak geçmek ve arkaya bakmamak gibidir. Uzun süreli, derin duygular için böylesi bir ritüel önemlidir. Duygusal salınım anına doğru bilinçli bir şekilde adımlar atıyorsunuz. Ritüelinizi de hatırlayacağınız bir biçimde hazırlayın. Şahsınıza münhasır veya yakınlarınızla paylaşacağınız bir ritüel olup olmayacağı tamamen size kalmış.

Ne tür bir ritüel olsun? Kimisi o ana kadar olan süreci bir kâğıda döküp bir şenlik ateşinde yakar, küllerini denize veya rüzgâra bırakır. Kimisiyse bir taş alır, onu sembolik olarak anılarıyla ve duygularıyla yükler ve bir nehre veya denize fırlatır. Bir ritüel, hatıraları ve fotoğrafları kaldırıp atmaktan bile oluşabilir. Yaratıcı olun ve zihninizde belirleyici bir dönüm noktası olarak yer edecek bir şey seçin.

Adım 7: Salınımı Kutlayın

Bu adım kendi kendisini açıklıyor, yine de bunu ihmal etmeyin. Yapışıp kalan bir duygu salındığında, eskiden durduğu yerde bir boşluk oluşur. Bu alanı ferahlık ve neşeyle doldurmak; kendinizi başarınızdan dolayı tebrik etmek isteyebilirsiniz. Aranan şey bir kutlamanın en pozitif haliyle ve yenilenme ruhuyla dolu olmasıdır.

Bu işlemi düzenli olarak kullanarak yavaş yavaş eski acıları ve kırgınlıkları bırakabilmeye, huzur ve esenlik için kendinizi özgürleştirebilmeye başlayacaksınız. Bu sadece kendiniz için değil, hayatınızdaki herkes ve onun ötesindeki dünyaya bir armağandır.

Yazar: Deepak Chopra Çeviri: Selçuk Can Düzenleme: Birlik Bilinci

TELİF HAKKI©2018 BİRLİKBİLİNCİ. TÜM HAKLARI SAKLIDIR. BU YAZIYI TÜMÜ OLMAK ŞARTIYLA, DEĞİŞTİRİLMEDEN, BEDAVA OLARAK, VE BU TELİF HAKKI UYARISI VE İNTERNET BAĞLANTISI (WWW.BİRLİKBİLİNCİ.COM/) İLE BİRLİKTE KOPYALAMAYA VE DAĞITMAYA İZİN VERİLMİŞTİR.

Whatsapp Destek Hattı