Holistik Meditasyon: İyileşmenin Sırrı

Şu an elimizde holistik meditasyonun faydalarını doğrulayan, elli yıldır yapılan binlerce araştırma var. Bu bilgi, her ne kadar yaygın olarak bilinse de meditasyonun günlük yaşam üzerindeki etkilerine dair bilgi sınırlı kalmıştır. Günümüzde çok fazla insan meditasyonu hızlıca başlayıp bırakıyor veya sadece canı isterse uyguluyor.

Ara sıra meditasyon yaparsanız bu pratiğin uzun vadeli faydalarına ulaşamazsınız. Yine de insanların meditasyonunun kısa vadeli faydalarından yararlanabilir; daha sakin ve daha az stresli olma arzunuzu gerçekleştirebilirsiniz. Bu arzunun ötesine geçmek istediğinizde karşınıza çıkacak şey yeni bir meditasyon tekniği olan “Holistik meditasyon”dur. Bu teknikle günde 10-20 dakika meditasyon yapmak yerine (ki pek çok kişi bunu düzenli olarak yapmıyor) günün herhangi bir anında hızlıca meditatif duruma geçebilirsiniz.

Holistik Meditasyon Tekniği

Teknik oldukça basit. Gün içinde dikkatinizin dağıldığını; bunalmış, endişeli, yorgun veya stresli olduğunuzu fark ettiğiniz an bu durumun üstesinden gelmek için;

• Öncelikle oturup gözlerinizi kapatmak için sessiz bir yer ayarlayın.
• Burundan birkaç derin nefes alıp verin.
• Dikkatinizi göğsünüzün ortasına yönlendirin ve rahatça nefes alın.
• Kendinizi sakin ve dengelenmiş hissedene kadar nefes alıp vermeye devam edin.

Holistik meditasyonun özü, sıklık ve tekrardır. Bu tekniği ne kadar çok kullanırsanız zihniniz o kadar sakinleşir ve farkındalığınız o kadar artar. Günde 10-12 kez birkaç dakika uygulanınca, sinir sisteminiz bu durumu deneyimlemeye alışır. Buna karşılık, dengeye dönme eğilimi daha otomatik hale gelir.

Homeostaz: Bedeni ve Zihni Yeniden Dengelemek

Zihnin doğal denge durumuna dönme eğilimi, kolayca gözünüzden kaçabilecek bir şeydir. Bir düşüncenin son bulduğu her seferde, zihniniz bir sonraki düşünceye hazırlanır ve ikisi arasında sessiz bir boşluk olur. Bu boşluk, basitçe ve kendiliğinden oluşmaz. Düşüncelerin üst üste binmemesi, bulanıklaşmaması veya onları ifade eden sözcüklerin kaybolmaması için çok karmaşık sinirsel süreçlerin koordine olması gerekir. Düşünceler, duygular ve fiziksel duyumlarla yakından bağlantılıdır ve bunlar da bu süreç esnasında koordine edilmelidir.

Vücudun homeostaz olarak bilinen dinlenme durumuna dönmesi gerektiği, tıbben uzun zamandır kabul edilmiştir. Koşu yapmaya karar verirseniz veya ani bir strese maruz kalırsanız vücudunuz kendi isteğiyle geçici olarak dengesiz faza geçer. Ancak yoğun egzersizin yanı sıra “dövüş veya kaç” tepkisinin de parçası olan yüksek tansiyon ve hızlı kalp atışı gibi durumlar, uzun müddet sürdürüldüğünde vücudumuzun belli bir miktar hasar görmesi kaçınılmazdır. Vücut, alarm durumuna artık ihtiyacı kalmadığında otomatik olarak homeostaza döner.

Gözden kaçan ve bu yüzden yeterince anlaşılmayan şey, zihnin de aynı şeyi yapma yeteneğidir. Farkındalık pahasına zihinsel aktiviteye odaklanırsınız. Farkındalık sessiz ve etkisizdir; ancak bilinçli zihindeki her duyum, görüntü, duygu ve düşüncenin temelidir. Bunun yanı sıra bilinç gerektirmeyen otonom sinir sistemindeki çok daha karmaşık işlemlerde etkin bir rol oynar. (örneğin kan basıncı, hormonlar, sindirim ve uyku döngüleri, bağışıklık tepkisi ve çok daha fazlası).

Holistik meditasyonu uygulayarak stresli ve zorlu anlarda daha da gerekli olan zihninizin yeniden dengelenmesini desteklersiniz. Böylece meditasyonun verdiği şifayı artırırsınız. Meditasyonda bir araya gelen üç sessiz bileşen vardır:

Dharana: Odaklanmış dikkat, meditasyonun ve zihinsel kontrolün birinci aşaması.

Dhyana: Meditasyon ya da tefekkür olarak tanımlanır. Odaklanmaktan çok bir oluş hali.

Samadhi: Meditasyonun doruk noktası her şeyle birlik ve bütünlük hali.

Sanskritçe’de bir araya gelen bu üç bileşenin adı Samyama’dır. Burada önemli olan terminoloji değildir. Bilmeniz gereken şey, sessizliğe küçük bir niyet aracılığıyla ulaşabileceğinizdir. Zihninizin sakinleşip farkındalığınızın arttığı durumunu bir kez deneyimlediğinizde bu deneyimi her tekrarda daha da derinleştirirsiniz.

Holistik Meditasyon Tekniğinin İyileşmeye Katkısı

Doğu’nun ruhani geleneklerinde meditasyon, küçük bir avuç münzevi için ömür boyu süren bir çaba haline gelmiş ya da kişinin dünya işlerini bir kenara bırakıp inzivaya çekildiği yaşlılık dönemine ayrılmıştır. Bu gelenek ne kadar saygıdeğer olsa da sayısız insanın normal, gündelik yaşamlarına meditasyonla dokunulmamıştır. Meditasyon Batı’ya açıldığında ise daha fazla insanı içine çekmiş, ancak objeleştirilmiştir.

Holistik Meditasyon ile aktif zihni, saf farkındalıktaki kaynağına geri döndürerek iyileştirici etkisini hemen görmeye başlarsınız. Pek çok insan, stres, ağır iş talepleri, anksiyete ve depresyon yüzünden sinir sistemlerinin kronik olarak aşırı çalıştığı “sinirsel aşırı yüklenme” olarak adlandırılan bir durumdadır. Kronik aşırı yüklenme, uzun vadede tehlikelidir; bu da sinir sisteminin her zaman dengelenebilmesi için eğitilmesine yeterli bir nedendir.

Burada size bu tekniğin kaba bir taslağını ve şifa olasılıklarının bir kısmını anlatmaya çalıştım. Umarım bu, sizi meditasyona yeni bir açıdan bakmaya ve onunla nasıl ilişkilendiğinizi yeniden düşünmeye teşvik eder.

Yazar: Deepak Chopra Çeviri: Selçuk Can Düzenleme: Birlikbilinci

TELİF HAKKI©2020 BİRLİKBİLİNCİ. TÜM HAKLARI SAKLIDIR. BU YAZIYI TÜMÜ OLMAK ŞARTIYLA, DEĞİŞTİRİLMEDEN, BEDAVA OLARAK, VE BU TELİF HAKKI UYARISI VE İNTERNET BAĞLANTISI (WWW.BİRLİKBİLİNCİ.COM/) İLE BİRLİKTE KOPYALAMAYA VE DAĞITMAYA İZİN VERİLMİŞTİR.