Tanrılar Okulu
İtalyan asıllı yazar ve modern çağ filozofu Prof. Stefano D’Anna, Tanrılar Okulu kitabı ile insanın kendi yaşamına dair devrim niteliğinde bir bakış açısı ortaya koyuyor. Eserinde bireyin hayata bir edilgen değil, tüm iyi ve kötü etkenlerin faili olarak bakması gerektiğini vurgulayan yazar, hikayeleştirme tekniği ile bunu oldukça etkileyici bir şekilde aktarıyor.
Okurlarıyla ilk kez buluştuğu 2002 yılından günümüze dünya çapında büyük bir beğeni toplayan kitap, felsefi öğretisinin yanı sıra kişisel gelişim alanında da eşsiz bir rehber niteliği taşıyor. Bu kitabı okurken sadece yazarın yaşamında değil, kendi iç dünyanızda da el değmemiş derinliklere doğru bir yolculuk yapacaksınız.
Tek Çıkış Yolu, İnsanın Kendisidir
İnsanın hayatında olup biten her şeyin asıl sorumlusu kendisidir. Kişiyi bugüne koşullar değil, kişinin kendi kararları getirmiştir. Ve karşısına çıkan tüm aksilikler; korkularının, karamsarlığının ve kendisine olan özgüvensizliğinizin somut bir yansımasıdır.
Tanrılar Okulu kitabında Prof. Stefano D’Anna, bu gerçekleri kendi yaşamından ve düşünsel tecrübelerinden yola çıkarak güçlü bir şekilde ifade ediyor. Kitapta gerçekleşen olaylarda düş ve gerçek kavramını iç içe geçiren yazar, böylece okurlarına tam olarak şu mesajı veriyor: Gerçeklerin düşlere yön vermesi kadar, kurulan bütün düşler de gerçekleri inşa ediyor.
Geçmişin Gerçekliğinden Gelen Bir Hayal
Hayatı tüm hızıyla yokuş aşağı giden bir adam… Başarısız bir sosyal yaşam, gelgitli ilişkiler, unutulmayan pişmanlıklar… Ve bir gün bu adam zavallılığının son sınırına kadar dayanmışken, birden karşısında baştan sona gerçeğe bürünmüş bir hayal görüyor. Bu hayal, onun gerçekleri düş penceresinden görmesini sağlayarak kişisel devrimine ön ayak oluyor.
Kendisine Dreamer adını veren bu hayali varlık, aslında adamın kanserliyken yüzüstü bıraktığı ve tek başına ölmesine göz yumduğu eski eşinden başkası değil. Ancak onun aksine Dreamer, somut varlığından sıyrılmış olsa dahi adama yardım eli uzatıyor. Artık bir eski eşten çok adamın yaşamında ulvi bir öğretmen olarak yer alan Dreamer, hayattaki çeşitli olgulara dair kurduğu diyaloglarla, kahramanın yaşam yolculuğunda ilerleyeceği çizgiyi kendisinin belirlemesini sağlıyor.
Gerçekleştirecek düşü olanlar için
Bir Varoluş Okulu, bir üniversite kuracaksın…
Bu Okulda ‘Düş ‘ün var olan en gerçek şey olduğu…
insanın gerçek diye nitelediği şeyin,
kendi düşünün yansımasından başka bir şey olmadığı öğretilecek.
Bir sorumluluk Okulu kuracaksın,
eylem filozofları için
mutluluğun ekonomi anlamına geldiğini
ve zenginliğin, refahın, güzelliğin
her insanın doğuştan hakkı olduğunu öğreten
bir Okul…
Sonsuzluğa uzanan bir Okul kuracaksın,
nefesim nefesi olacak, adımlarımdan yol bulacak,
bir Tanrılar Okulu…
Dört koldan engellendiğini göreceksin
hiçbir saldırı seni korkutmasın ve bil ki,
aslında her zorluk ve düşman gerçekte sana
senin en yakın müttefikin olduğunu,
bu okulun yeri doldurulamaz,
tek ve bütün parçası olduğunu gösterecektir.